Kavga Etmenin Cezası Nedir?

Kavga Etmenin Cezası Nedir?

Kasten yaralama suçu kapsamındaki dosyaların önemli kısmında; meydana gelen bir kavga sırasında, yaralama fiilinin gerçekleştirildiği görülmektedir. Taraflar çeşitli nedenlerle uyuşmazlık yaşamakta ve sonuç olarak birbirlerine fiziki müdahalede bulunabilmektedirler. Anayasamızın 17. maddesi kapsamında bireylerin maddi ve manevi varlığı hukuk düzenince koruma altına alınmıştır. Yine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun 86. ve devamı maddelerinde yaralama suçları düzenlenmiştir.

Bireylerin kavga etmesi ile genellikle kasten yaralama suçu işlenmektedir. Kavga esnasında tarafların birbirlerine yönelik olarak tehdit veya hakaret içerikli sözler söylemeleri, herhangi bir taşınır veya taşınmaz mala zarar vermeleri halinde elbette bu suçlardan dolayı ayrıca cezalandırılacaklarını belirtelim.

Meydana gelen kavganın sonucunda kişinin ne ceza alacağı çeşitli kriterlere göre değişkenlik gösterecektir. Suçun işleniş biçimi, mağdurda meydana gelen zarar, kime karşı suçun işlendiği, olayda haksız tahrik olup olmadığı, kişinin kastının ne olduğu vs. hususlara dikkat edilerek şüpheli veya sanığın ne ceza alacağı belirlenecektir.

Örneğin; kişinin bir kimseyi öldürme kastıyla kavga çıkardığı ve darp ettiğinin anlaşılması halinde burada TCK m. 81 ve devamı maddelerinde düzenlenen kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunun işlendiği söylenebilecekken; tarafların birbirlerine küfür etmesi sonucunda kavga ettikleri ve birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları anlaşılan olayda TCK m.86/2 gereğince bir değerlendirme yapılacaktır. Bu bağlamda kişinin alacağı cezanın alt ve üst sınırı geniş bir aralıkta olabilecektir.

Burada belirtmemiz gerekirse; kavga esnasında kimin daha fazla zarar gördüğü veya daha fazla zarar verdiği önem arz etmeksizin iki tarafta kasten yaralama suçunu işlemiş olacaktır. Hangi tarafın daha fazla zarar verdiği/gördüğü hususu sadece verilecek cezanın tayininde dikkate alınacaktır.

Bir diğer konu haksız tahrik sonucunda kavga edilmesi, bir kimsenin darp edilmesi ile ilgilidir. Kişinin haksız olarak tahrik edilmesi sonucunda kavgaya karıştığı savunmasında bulunması da kasten yaralama suçunu işlediği gerçeğini değiştirmeyecektir. Somut olayda haksız tahrikin söz konusu olması halinde sanığa bir ceza indirim nedeni olarak; alacağı cezada indirim yapılması hususunda fayda sağlayacaktır.

Birkaç örnek olay üzerinden; kavga etmenin cezası nedir? adam dövmenin cezası nedir? gibi soruları daha somut bir şekilde cevaplandırmaya çalışalım.

1- Herhangi bir sebeple çıkan bir kavgada A ile B birbirlerini önemli bir tıbbi müdahaleye gerek olmayacak şekilde yaraladıklarını varsayalım.

Önemli bir tıbbi müdahaleye gerek olmamasından kastettiğim; hafif kızarıklık, şişme, çizik, yara vs. kısa bir pansuman ile geçebilecek yaralanmalardır. (Somut olaya göre değerlendirilmelidir ve istisnalar mümkündür.) Burada A ile B ne kadar ceza alır?

TCK m. 86/2’ye göre; “Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” denmektedir. Buna göre; sanıklar bu hükme göre cezalandırılacaklardır.

Ancak söz konusu basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Mağdurun burada fiil ve faili öğrendiği tarihten itibaren altı ay içerisinde şikayetçi olmaması halinde şikayet hakkı düşecektir. Ayrıca belirtelim ki bu suç türünde dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Olayımızda A’nın elinde bıçak, sopa vs. bir araç varsa alacağı ceza değişir mi?

Aynı olayda tarafların yine basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıklarını fakat B’nin elinde herhangi bir şey yokken A’nın bıçak, sopa vs. araçları kullanması durumunda; A öncelikle TCK m.86/2 uyarınca cezalandırılacak daha sonra TCK m.86/3-e hükmüne göre verilecek ceza yarı oranında artırılacak ve A hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlı olmayacaktır. Fakat bu olayda B’nin alacağı ceza yukarıdaki sorudaki gibi TCK m.86/2 bağlamında ve A’nın şikayetine bağlı olacaktır.

2- Aynı olay dahilinde A ve B’nin birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladıklarını varsayalım. Burada taraflar ne ceza alır?

TCK m.86/1’e göre; “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” denmektedir. Bu bağlamda tarafların gerçekleştirmiş olduğu fiilleri bu madde çerçevesinde değerlendirilecektir. Ve resen soruşturma ve kovuşturma yapılabilecektir.

Olayımızda kavga sonucunda B’nin hayati tehlikesi söz konusu olmuşsa ne ceza alacaktır?

A öncelikle TCK m.86/1 hükmü uyarınca cezalandırılacak, daha sonra verilen ceza TCK m.87/1-d gereğince bir kat artırılacaktır. Ve bu halde verilecek ceza üç yıldan az olamayacaktır.

A suçu bıçak, sopa vs. bir araçla işlemek suretiyle B’nin hayati tehlike yaratacak bir duruma maruz kalmasına sebebiyet vermişse?

Burada A sırasıyla; TCK m.86/1, 86/3 ve 87/1-d hükümleri uyarınca cezalandırılacaktır. Verilecek ceza ise herhalde beş yıldan az olamayacaktır.

Kavga Sırasında A’nın Bedeninde Kemik Kırılması veya Çıkması Meydana Geldiyse Verilecek Ceza Ne Olacaktır?

TCK m. 87/3 kapsamında; “Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre (TCK m.86) belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.” denmektedir.

Görüldüğü üzere somut olaya göre kişilerin alacağı ceza değişkenlik gösterecektir. Mahkeme önüne gelen dosyada suç konusu fiile karşılık öngörülen cezayı ve artırım nedenlerini uyguladıktan sonra; olaya göre haksız tahrik, TCK m. 62 bağlamında takdiri indirim vs. indirim hallerini de uygulayabilecektir. Mahkumiyet hükmü kesinleştikten sonra kişilere verilen cezanın nasıl infaz edileceği İnfaz Kanunu kapsamında belirlenecektir.

Kavga Etme ile İlgili Yargıtay Kararları

“Sanığın aşamalardaki savunmalarında, müştekinin, kendi yeğeninin kayınpederi olduğu ve olay günü yeğeni ile müştekinin kavga etmeleri nedeni ile karakola ifade vermeye gittiklerini öğrenmesi üzerine, kendisinin de bu konuyu konuşmak için müştekinin yanına gittiği ve aralarında tartışma çıktığı, tartışma esnasında müştekinin kendisine hakaret etmesi üzerine sinirlenerek müştekiyi yaraladığını beyan ettiği, yine sanığın bu beyanını destekler nitelikteki dosya içerisinde bulunan polis tutanağında müşteki ve sanığın yüksek sesle kavga etmeye başladıkları ve kavga esnasında sanığın müştekiyi kolundan yaraladığının belirtilmesine göre, sanık lehine TCK’nın 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. CD., E. 2017/9396 K. 2018/4413 T. 13.3.2018)

“Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanığın oğlu… ile katılan arasında önceye dayalı anlaşmazlık bulunduğu, olay günü katılan ve arkadaşlarının, sanık ve oğlunun bulunduğu kahvehaneye kavga etme amaçlı geldikleri; ancak sanığın kovalaması üzerine motorsikletleri ile ayrıldıkları, bir süre sonra akşam saatlerinde yine iki motorsiklet halinde hızla sanığın kahvehanesine doğru geldikleri, bu sırada kahvehanenin önünde dışarda bulunan sanığın bunu görüp eline sandalye ve sopa aldığı, ilk motorsiklete doğru sandalyeyi fırlattığı ancak isabet etmediği, sanığın sevk ve idaresindeki motorsikletin ise bu motorsikletin arkasından, iddiaya göre farları kapalı şekilde hızla sanığın üzerine doğru gelmesi üzerine, sanığın elindeki sopa ile katılana vurduğu, bunun neticesinde katılanın hayat fonksiyonlarını orta 2. derecede etkileyen kemik kırığı ve yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralandığı olayda,

Sanık savunması, katılanın beyanı ve tanık anlatımlarına göre; birkaç saat öncesinde oğlu ile kavga etmeye gelen katılanın, bir süre sonra tekrar arkadaşları ile birlikte hızla üzerine motorsiklet sürmesine sinirlenen sanığın, katılanın motorsikletle üzerine geldiğini görüp, eline sandalye ve sopa almak suretiyle hazırlık yaparak, katılanın geçtiği sırada sopa ile vurmak suretiyle katılanı kasten yaraladığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle belirlenecek temel ceza üzerinden, katılanın eylemlerinin ulaştığı haksızlık boyutu da dikkate alınarak, sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile uyumsuz gerekçe ile yazılı şekilde yasal savunmada sınırın aşıldığından bahisle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. CD., E. 2016/16121 K. 2017/10165 T. 5.7.2017)

“Sanık …’ın olayın başlangıcından itibaren yanına bıçak alarak kavga etmek amacıyla suça sürüklenen çocuklarla birlikte olay yerine gittiği, suça sürüklenen çocuklarla fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket ederek ve dayanışmalı olarak maktulün öldürülmesi eylemine müşterek fail olarak katıldığının tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, bu nedenle sübut bulan ve unsurları oluşan suçtan TCK’nın 37/1. maddesi delaletiyle 82/1-e maddesi uyarınca cezalandırılmasına hükmolunması gerektiği gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde beraatine karar verilmesi BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 1. CD., E. 2019/865 K. 2019/2188 T. 10.4.2019)

“Oluşa ve dosya içeriğinde göre, sanık … ile maktül arasında olaydan birkaç gün evvel kız arkadaş meselesi nedeniyle kavga yaşandığı, birbirlerine bu olaydan sonra tehdit içerikli mesajlar gönderdikleri, olay günü de yine bu meseleyi konuşmak için baraj gölünün bulunduğu yerde buluşmak için anlaştıkları, …’in yanında kardeşi … ve arkadaşları … ve …, maktülün ise kardeşi … ve kuzeni … ile olay yerine gittikleri, … ile …’nin olay yerine yakın bir yerde gizlendikleri, sanık … ile …’nın önceki meseleyi hararetle tarıştıkları, daha sonra kavga etmeye başladıkları, …’in tarafındaki kişilerin kavgaya müdahale etmek istediklerini gören… ve …’in gizlendikleri yerden çıktıkları, … ile maktülün olay yerinde bulunanlara, bu bizim meselemiz siz karışmayın dedikleri,

Bu arada … ile…’nin ellerindeki bıçak ve sopalarla kavga etmeye başladıkları, …’in…’yi bıçakla sol omzundan cilt altına nafiz, göbeğin sol tarafından batına nafiz, omentum dışarı çıkacak, duodenum, mide ve vena cav inferior yaralanmasına neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, mağdurun yere düşmesinden sonra, halen kavgaya devam eden … ile maktülün yanına gittiği, maktülün sanık …’in üstünde olup …’i etkisiz hale getirdiği, bu sefer …’in maktüle müdahale ederek maktülü …’in üzerinden aldığı, maktülle kavga etmeye başladığı, tek bıçak darbesiyle maktülü göğsünden yaraladığı, maktülün kaldırıldığı hastanede kalp yaralanmasına bağlı olarak öldüğü olayda, a-Sanık …’in eylemi birliği içerisinde hareket edecek, sanık … ile birlikte fiil üzerinde ortak hakimiyet kurmak suretiyle, maktülü öldürdüğü olayda, sanık hakkında TCK’nun 37, 81 ve 29. maddeleri uyarınca maktül …’yı haksız tahrik altında kasten öldürme suçunun müşterek faili olarak cezalandırılması yerine, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, b-Kullanılan silahın niteliği, hedef alınan vücut bölgesi,

Darbenin şiddeti ve özellikle sanığın eylemi mağdurun yere düşmesi nedeniyle, sonlandırması dikkate alındığında, sanık …’in, mağdur …’ye karşı eylemi ile ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve çocuğa karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nın 82/1-e, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 1. CD., E. 2015/6017 K. 2016/724 T. 23.2.2016)

Av. Oktay Altunkaya – Ankara Avukat

Kategori : Ceza Hukuku