İmar Kanunu’nun 6. maddesinde imar planları kapsadıkları alan ve amaçlarına göre bölge planları ve imar planları olarak sınıflandırılmıştır. İlgili kanun maddesinde imar planları; nazım imar planları ve uygulama imar planları olarak ifade edilmiştir.
Yazı İçeriği
Nazım ve uygulama imar planları, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına da uygun olmak kaydıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeki yerler için ilgili belediye tarafından yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisi tarafından onaylanması ile yürürlüğe girer.
Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan yerler için yapılacak nazım ve uygulama imar planları valilik veya ilgilisi tarafından yapılır ya da yaptırılır. Valilik tarafından onaylanması ile yürürlüğe girer.
Söz konusu planlar belediye meclisinin veya valiliğin onay tarihinden itibaren ilgili idare tarafından belirlenen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.
Onaylanan İmar Planlarına Karşı Bir Aylık Askı Süresi İçerisinde İtiraz Edilebilir.
Bir aylık ilan süresi (askı süresi) içerisinde kabul edilen nazım ve uygulama imar planlara karşı ilgili idareye itirazda bulunulabilir. Yapılan itirazlar belediye meclisi ya da valilik tarafından onbeş gün içinde incelenerek kesin olarak karara bağlanır.
İmar Kanunu m.8/3 uyarınca da imar planları ve bu planlardaki değişikliklerin nerede askıya çıktığına dair bilgilendirme ilanı, askı süresi ile eş zamanlı olarak ilgili muhtarlıkların panosunda duyurulur. Ayrıca plan değişikliği hakkında, değişikliğe konu alanda görülebilir bir şekilde en az 2 adet tabela ile 30 gün süreyle bilgilendirme yapılır.
Yukarıda belirttiğimiz usulün ilgili idare tarafından yerine getirilmesi ile imar planları kesinleşecektir. Kesinleşen imar planlarına karşı 2577 sayılı Kanun m.7 gereğince 60 gün içerisinde (özel kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla) idare mahkemesinde dava açılabilecektir. Bu süre son ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacaktır.
“…dava konusu edilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planının 04.09.2008-04.10.2008 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı, davacının askı süresi içinde plana yönelik herhangi bir itirazda bulunmadığı, buna göre davacının son ilan tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içinde olmak kaydıyla en geç 03.12.2008 tarihinde dava açması gerekirken, askı tarihleri dışındaki 04.03.2009 kayıt tarihli dilekçesiyle plana yönelik yaptığı itirazlarının zımnen reddi üzerine, 29.06.2009 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğundan davanın esasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır…” (Danıştay 6. Dairesi, 09.03.2010 tarihli, E. 2009/14528, K. 2010/2354 sayılı onama kararı)
İmar planı kesinleşmeden açılan davalar henüz kesin ve yürütülebilir bir işlem olmaması nedeniyle reddedilecektir.
Planın Askı Süresi Sona Erdikten Sonra Kural Olarak 60 Günlük Süre İçerisinde Dava Açılması Gerekir.
Onaylanan imar planı ilgili idare tarafından askıya çıkarıldığında bir aylık askı süresi içerisinde öncelikle idareye itirazda bulunabileceği gibi askı süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmamış olsada son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde doğrudan dava açılabilir.
İmar planına karşı askı süresi içerisinde yazılı olarak itirazda bulunulmuş ve ilgili idare tarafından 30 günlük cevap verme süresi içerisinde itiraz reddedilmişse, idarenin red yanıtının tebliğini izleyen günden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde dava açılabilir. Ayrıca belirtmemiz gerekirse, bir aylık askı süresi içinde yapılan itiraza karşılık ilgili idare tarafından verilen ret yanıtı askı süresi içerisinde ilgiliye tebliğ edilmişse, 60 günlük dava açma süresi askı süresinin bitiminden itibaren başlayacaktır.
İmar planına karşı askı süresi içerisinde yazılı olarak itirazda bulunulmuş ve ilgili idare tarafından 30 günlük cevap verme süresi içerisinde herhangi bir yanıt verilmemişse yapılan itiraz zımnen reddedilmiş kabul edilecektir. Bu halde zımnen ret tarihini izleyen günden itibaren 60 günlük süre içerisinde imar planına karşı dava açılabilecektir.
İmar planı askıdayken ilgili idareye karşı itirazda bulunmayanlar, planın askı süresi sona erdikten sonra 60 günlük dava açma süresi içerisinde de ilgili idareye itiraz başvurusu yapabilir. İdari Yargılama Usulü Kanunu m.11 uyarınca dava açma süresi içerisinde idareye başvuru yapılması ile imar planına karşı dava açma süresi duracaktır. Başvuru yapılan idare tarafından cevap verilmesi ya da 30 günlük sürede cevap verilmemesine bağlı olarak zımnen reddedilmesi durumunda dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.
Kesinleşen imar planlarına karşı ilgililerin kural olarak yukarıda belirttiğimiz genel dava açma süresi içerisinde davasını açması gerekir. Ancak imar planlarının ilan yoluyla bildirilmesi sebebiyle ilgililer çoğu defa bu durumdan ilan yapıldığı esnada haberdar olamamaktadır.
Kişiler ilan edilen imar planlarından genellikle ilgili idare tarafından gerçekleştirilen imar planlarının uygulanmasına dair işlemler sırasında haberdar olmaktadır. Bu nedenlerle Danıştay tarafından imar planlarına karşı dava açma süresi esnek ve geniş yorumlanmaktadır. Şöyle ki:
İmar Planının Uygulanması İşlemleri Dava Açma Süresini Canlandırmaktadır.
Yüksek Mahkeme kararlarında imar planının uygulanması işlemleri sırasında ilgili imar planına karşı da dava açılabileceği belirtilmektedir. Bu halde de ilgili idare tarafından yapılan imar uygulaması işleminin kişiye tebliğinden itibaren 60 günlük süre içerisinde dava açılabilecektir.
İmar planlarının uygulama işlemlerinden bazıları aşağıdaki şekildedir:
1- İnşaat ruhsatı verilmesi talebinin reddedilmesi, inşaat ruhsatının iptali gibi idari işlemlere karşı açılacak iptal davasında bu işlemlerin dayanağı olan imar planına karşı da dava açılabilecektir.
2- Parselasyon uygulaması işlemi sırasında bu işlemin dayanağı olan imar planına karşı da dava açılabilecektir.
“Davacı R.P.’nin askı süresi içerisinde itirazı bulunmadığından dava konusu işlemden ne zaman muttali olduğunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, davaya konu parselasyon işleminin niteliği itibariyle sübjektif bir işlem olduğu, ilgilisine tebliğinin zorunlu olduğu, olayda ilgilisine tebliğ edilemediği, dava açma süresinin idari işlemden muttali olduğu tarihten itibaren başlayacağı…” (Danıştay 6. Dairesi, 16.12.2016 tarihli, E. 2015/6547, K. 2016/8914 sayılı kararı)
3- İmar planının uygulanması kapsamında kamulaştırma işlemleri yapılması halinde kamulaştırma işlemine dayanak olan imar planına karşı da dava açılabilir.
4- Yıkım ve idari para cezası uygulanması kararına karşı açılacak olan iptal davasında işlemin dayanağı olan imar planının da iptali istenebilir.
5- Alt ölçekli imar planı için açılacak olan iptal davasında üst ölçekli imar planının da iptali istenebilir. Örneğin 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olarak yapılan 1/1000 ölçekli uygulama planına karşı açılan iptal davasında 1/5000 ölçekli nazım imar planının da iptali talep edilebilir.
“1/1.000 ölçekli planların uygulamaya esas planlar olması nedeniyle bu planlara dayanılarak parselasyon, ruhsat, kamulaştırma gibi uygulama işlemlerinin yapılması zorunluluğu karşısında, sübjektif uygulama işlemleri üzerine açılacak iptal davalarında 1/1.000, 1/5.000 ölçekli planlar ile varsa diğer üst ölçekli planların da iptalinin istenebileceği açıktır.” (Danıştay 6. Dairesi, 11.04.2017 tarihli, E. 2015/3735, K. 2017/2480 sayılı kararı)
6- İlgili idareden imar durum belgesi alınması da imar planına karşı dava açma süresini ihya etmektedir. Buna göre kişiler idare tarafından ayrıca bir imar uygulaması işlemine gereksinim duymaksızın güncel imar durum belgesini alıp ardından imar planına karşı dava açabilecektir.
“..1/1.000 ölçekli uygulama imar planı ile dayanağı 1/5.000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu edilen düzenleyici işlemlerin, uygulama işlemi olan imar durum belgesi talebiyle yapılan başvuruya verilen cevapla öğrenilmesi üzerine dava açma süresi içinde açılan davada süre aşımı bulunmadığı..“ (Danıştay 6. Dairesi, 18.02.2013 tarihli, E. 2012/1783, K. 2013/918 sayılı kararı)
İmar Planı Değişikliği İçin İlgili İdareye Başvuru Yapılması
İmar planı değişikliği için ilgili idareye İYUK m.10 uyarınca başvuru yapılması üzerine ilgili idare tarafından verilen ret cevabı ya da cevap verilmemesi üzerine zımnen reddedilmesi durumu da imar planına karşı dava açma süresini ihya edecektir. İlgililer bu halde idare tarafından verilen cevabın kendilerine tebliğ tarihini veya cevap verilmemesi üzerine zımnen ret tarihini izleyen tarihten itibaren 60 günlük süre içerisinde dava açabilecektir.
“İmar planı değişikliği istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine, ilgilisi tarafından dava açma süresi içerisinde hem imar planı değişikliği isteminin zımnen reddine dair işleme hem de imar planına karşı birlikte açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.” (Danıştay 6. Dairesi, 25.02.2013 tarihli, E. 2009/9295, K. 2013/1125 sayılı kararı)
İmar Planının Kesinleşme Tarihinden İtibaren Herhalde Beş Yıl İçerisinde Dava Açma Şartı
İmar Kanunu’na 14.02.2020 tarihinde eklenen söz konusu fıkra ile imar planlarına karşı dava açma süresi sınırlandırılmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu m.8/8 gereğince; “Kesinleşen imar planları veya parselasyon planlarına karşı kesinleşme tarihinden itibaren her halde beş yıl içinde dava açılabilir.” denilmektedir. Buna göre söz konusu kanun maddesi kapsamında imar planının usulüne uygun olarak kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl sona ermişse, yukarıda bahsettiğimiz idare tarafından gerçekleştirilen imar planının uygulanmasına dair işlemler sırasında veya ilgililerin idareye imar planı değişikliği talebinde bulunduktan sonra verilen yanıt üzerine dava açılamayacak, açılan davalar süre aşımı nedeniyle reddedilecektir.
Av. Oktay Altunkaya